Kitapla ilgili yapılan tanıtımlarda Yılmaz Şener'in, "matematiği hasıraltı etmemiş yazarlardan" olduğuna özellikle dikkat çekilmiş.
Daha önce 'Son Hikâye' ve 'Bilinmeyen' romanlarıyla tanıdığımız Yılmaz Şener'in üçüncü romanı Kör Adım, yakın bir zaman önce yayımlandı. Kitapla ilgili yapılan tanıtımlarda Yılmaz Şener'in, "matematiği hasıraltı etmemiş yazarlardan" olduğuna özellikle dikkat çekilmiş. Romana bu bilgiyle yaklaşınca, katmanlar çok daha net görünür oluyor. Sayılardan yola çıkalım öyleyse: Örneğin, üç şehirde geçiyor 'Kör Adım' romanı ve üç dönemine tanıklık ediyoruz kahramanımızın; çocukluk, gençlik, orta yaş. Ve bu dönemleri de üç ana bölüm başlığı altında işlemiş Yılmaz Şener; "bakmak", "duymak", "anlamak". Nispeten kısa bir bölümle, son noktayı ise "hissetmek"le koyuyoruz. Dikkat edilirse, kapak görselinde de var benzer bir "matematik" elbette.
Ama... "Zamanın ağır ağır geviş getirdiği bir sonbahar sabahı... Yağlı boya bir tablonun kurumuş hareketsizliğine bürünen nahiye, kırsal bir sessizliğin tekinsizliğine asılı kalmış. Aylardan eylül, günlerden çarşamba, saat günü yarılamak üzere. Atmosfer gibi nahiyenin üstüne çöken sessizlik, bir günahı örten suskunluğa dönüşmüş. Bu uğursuz sessizlik, Zelal'in çığlığıyla yırtıldı. Sesin keskinliği dalga dalga yayılarak nahiyenin yarısına kara bir haberin varlığını hissettirdi. O andan itibaren, nefesini tutmuş gibi bekleyen nahiyede bir kıpırtı oldu. Asılı kaldığı hareketsizlikten kurtularak bağrında kopan bu çığlığa eşlik etti; insanlar evlerinden çıkarak sesin kaynağına doğru yürümeye başladılar." Faili meçhul bir cinayet vardır ortada, iç içe geçmiş hayatlar, insanların birbirini kaçınılmaz olarak etkilemesi... Dolayısıyla, hayatta, matematiğin kesinliğinden söz etmek her zaman için mümkün olmayabilir. Bu noktada, şu cümleyi de alıntılamalıyız: "Hesaplanamaz bir canlılıktır hayat, hareket arttıkça ihtimaller artar, ihtimaller arttıkça Mehmet gibiler için tehlike de artar."
KÖR ADIM
Yılmaz Şener
İthaki Yayınları, 2019, 206 s.
